CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir programda kurmay askerler tarafından alkışlandığını belirterek, “Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değil. Herkes haddini bilecek, herkes anlayacak” dedi. konumları nedir?” dedim.
Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP’nin toplumun yakıcı sorunlarına mecliste mantıklı bir şekilde yaklaştığını, CHP’nin toplumun en yoksul ve korumasız kesimlerine sahip çıkan parti olduğunu, ve herkesin öğrenmeye başladığını.
Bir siyasetçinin en büyük görevinin vatandaştan alınan verginin nereye harcandığının hesabını vermek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetenler mülk edinmesinler. Aksi halde korumayı öncelerler. devleti korumak yerine mülklerini korumak.” dedi dedi. Kılıçdaroğlu, “Aynen doğru. 2400 yıl önce doğruları söyleyen Platon’un sözleri, 21. yüzyıl Türkiye’sinde iktidar tarafından hiçbir zaman dikkate alınmaz. Mal ve mülklerini korur, yeni özellikler ve yeni özellikler ekler. Vatandaşın sorunu onların sorunu mu? Asla onların sorunu değil.” dedi.
Kılıçdaroğlu, emekli, memur ve çalışanların haklarını korumak için TÜİK’e gittiğini belirterek, “Ben işçi, memur ve emeklilerin hakkını savunmayacaksam neden siyaset yapıyorum? Sizin hakkınızı savunmak için siyaset yapıyorum” dedi. .” dedim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tank palet fabrikasına gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığının ne kadar değerli ve önemli olduğunu bilmediğini iddia etti.
“Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik ama değişmesini biliyorduk”
Dün yaşanan devletin ne kadar çürümüş olduğunun bir göstergesi olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
‘Devleti bozuyorsunuz’ diyordum. Gösterdim Övünen, Atılan, Alkışlanan Kurmaylar İftiralarını Şimdi Halkımızın Dikkatini İki Şeye Çekmek İstiyorum. Ama biz değişmeyi biliyorduk ve başardık. Her değişim önce içeriden başlar, sonra dışarıya taşar. “Reformlarımızı yapmayı başardık. Önce özgürleştik, sonra özgürlükçü olduk. Kolay olmadı dostlarım. Her taraftan şikayetler geldi. İnanın kolay olmadı ama önemli olan başarmaktı ve başardık. Artık Cumhuriyet Halk Partisi gerçek anlamda halkın partisidir.”
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oturduk geçmişteki bütün olayları analiz ettik, hepimiz aklı başında ve aklı başındaydık. Peki Erdoğan ne yaptı? Dün eleştirdiği, eleştirdiği her şey artık kendisine dönüştü. Korkunç bir tiran oldu. militarizm savunucusu oldu.Telaffuzları artık statükocu telaffuzların ötesine geçmiyor.Korkunç yapılarla hizalandı.Değişimin önünde büyük bir engel olarak göründü.Öyle bir sistem kurdu ki dün beni siyasi olarak eleştirirken, Askerleri alkışlattı.Askerlerin alkışlamasını şahsen ben umursamıyorum ama devlet açısından büyük bir yolsuzluk alametidir.Askerlerin beni alkışlamasını asla istemem, öyle bir niyetim yok. .Ama bir asker boş konuşanları alkışlıyorsa orada devlet çürüyor görüyoruz.Siyasi koridorlara askere alınmış askerler yerleştirirseniz etrafınıza bol yıldızlı, bol apoletli Ortadoğu üniformaları kalır.Unutmayın. Orta Doğu askerlerinin savaşlardan ve cephelerden bol apoletlerle kaçtığını. . Onun için komuta seviyesi sınırlarını bilmelidir. Siyaset asker işi değildir. Herkes haddini bilecek, herkes haddini bilecek. Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o kutsal üniformayı, sıraya girip Erdoğan’ın yanında Perinçek’le takılsınlar. Erdoğan artık o dünyaların adamı, bir arada olsunlar. Değerli arkadaşlarım, değerli halkım, açıkçası biz değiştik. Biz halkın partisiyiz. Hangi hatalardan vazgeçtiysek saray artık aynen öyle. Bütün bunlar statükocu, reform karşıtı, özgürlükçü olmayan Kenan Cihan’ın başına geldi. Kenan Evren’le aynı çizgideler.”
“Sinan’ın kızlarının hakkını mutlaka teslim edeceğiz”
Son sözlerinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bugün bağırıyor. Bağır Bahçeli bağırın, daha çok bağıracaksınız.” dedim.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Sinan Ateş’in de oğlu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, CHP’de de idealistlerin olduğunu söyledi. CHP’li Ateş’in şehidin hakkını savunacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“CHP, ağabeyimizin, şehidimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP davacılarına karşı sorumluluğumdur. Ben bu sorumluluğu yerine getirmek zorundayım. Madem bu kadar bağırıyor, çağırıyor, ben daha açık ve net konuşayım. cinayet azmettiricileri ve azmettiricileri yanınızda olsun, teslim edeceksiniz. Mafya ile fotoğraf çekin yanınızda fotoğraf verin.” Gençlere yalan beyanda bulundunuz. Mafyacılık da yaptılar, her şeyi alt üst ettiler. Bildiğimizi düşünmüyor musun? Şehit var bu kan yerde kalmaz. Kapınıza gelen polislere hakaret eden azmettiricileri teslim edeceksiniz. Bu kadar net söylüyorum. Şimdi dışarı çık ve istediğin kadar bağır.”
CHP’de ciddi bir milliyetçi varlığın olduğunu ve bu idealistlerle hareket ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, milliyetçiliğin vatanseverlik olduğuna ve vatanını sevmek anlamına geldiğine işaret etti. Kendilerinin de vatansever olduklarını ve vatanlarını sevdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sinan’ın kızlarının hakkını mutlaka teslim edeceğiz.” dedim.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, milliyetçilere şöyle seslendi:
“Yeriniz Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Milliyetçiyseniz 6 okumuzdan biri de milliyetçiliktir. Vatanseverlik vatanseverliktir. Hep birlikte gideceğiz, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Mezarı alacağız.” Süleyman Şah’ın topraklarımıza bayrağımızı dikeceğiz ve hep birlikte selam vereceğiz. Ne olacak?” “Erdoğan ve Bahçeli çatlayacak, çatlayacaklar, ne yapalım?”
(Bitti)
